Üçlü virüs salgınına karşı doğal beslenme uyarısı
Her yıl kış aylarında solunum yolu enfeksiyonlarının sıklığı artarken, bu yıl üst solunum yolunu etkileyen üç virüsün arka arkaya görülmesinin...
İSTANBUL, (DHA)- Her yıl kış aylarında solunum yolu enfeksiyonlarının sıklığı artarken, bu yıl üst solunum yolunu etkileyen üç virüsün arka arkaya görülmesinin uzun süren şikayetlere sebep olduğunu ifade eden Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü'nden Uzm. Dr. Ahmet Cem Özuğuz, grip -influenza-, Covid-19 ve RSV enfeksiyonlarının art arda yaşandığını belirtti. Uzm. Dr. Özuğuz, "Et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri, meyve, sebze, kuru baklagil, tahıl ve yağlı tohumların yer aldığı bir beslenme planı, bu enfeksiyonlara karşı güçlü bir bağışıklık için olmazsa olmazlar arasında. Bu süreçte mümkün olduğunca doğal beslenilmeli" uyarısında bulundu.
Üçlü virüs salgını; çoğunlukla ateş, burun akıntısı, hapşırma, bulantı-kusma, diyare, kas-eklem ağrısı ve iştahsızlık gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Belirtileri benzer olduğu için bu üç enfeksiyonun birbirine karıştırılabildiğini söyleyen Medicana Kadıköy Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü'nden Uzm. Dr. Ahmet Cem Özuğuz, "Farklı virüsler uç uca eklendiği için enfeksiyondan kaynaklanan şikayetler de uzun sürüyor. Unutulmamalıdır ki, her viral enfeksiyon farklıdır ve tedavi yaklaşımı enfeksiyonun tipine, şiddetine ve bireyin sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir. Viral enfeksiyonlarla ilgili herhangi bir tedavi kararı, bir sağlık profesyoneli tarafından verilmelidir. Kendi kendine ilaç kullanımı, özellikle de antibiyotiklerin virüslere karşı etkisiz olması sebebiyle, hiç uygun değildir ve doktor önerisi olmadan ilaç kullanılmamalıdır" diye konuştu.
Uzm. Dr. Özuğuz, virüslerden korunmak için bağışıklığı güçlendirmenin önemine dikkat çekerek "Tüm besin öğeleri dengeli bir şekilde tüketilmeli, mümkün olduğunca doğal içerikler kullanılmalıdır. Et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri, meyve, sebze, kuru baklagil, tahıl ve yağlı tohumların yer aldığı bir beslenme planı, bu enfeksiyonlara karşı güçlü bir bağışıklık için olmazsa olmazdır" ifadelerini kullandı.
"BAZI CİDDİ VİRAL ENFEKSİYONLAR KENDİLİĞİNDEN İYİLEŞMEYEBİLİR"
Yaşanan salgında görülen viral enfeksiyonların genellikle kendiliğinden iyileştiğini ve birçok durumda antiviral ilaçların kullanılmadığını belirten Uzm. Dr. Özuğuz, "Bazı viral enfeksiyonlar ise daha ciddi olabilir ve tıbbi müdahale gerektirebilir" diyerek, genel olarak viral enfeksiyon tedavisinde yararlanılan bazı tedavi yöntemlerini şöyle sıraladı:
"Semptomatik tedavi: Viral enfeksiyonlar, genellikle semptomatik olarak tedavi edilir. Ateş, ağrı ve diğer rahatsız edici semptomları hafifletmek için ağrı kesiciler, ateş düşürücüler ve diğer semptomatik ilaçlar kullanılabilir.
Antiviral ilaçlar: Bazı viral enfeksiyonlara karşı antiviral ilaçlar mevcuttur. Örneğin, influenza (grip) için oseltamivir (Tamiflu) gibi antiviral ilaçlar reçete edilebilir. Ancak bu ilaçların etkili olabilmesi için enfeksiyonun erken evrelerinde kullanılması önemlidir.
İmmünoglobulin tedavisi: Bağışıklık sistemini güçlendirmek amacıyla bazı durumlarda immünoglobulin tedavisi uygulanabilir. Bu tedavi, bağışıklık sistemini desteklemek ve virüsle savaşmak için kullanılan antikorları içerir.
Aşılar: Bazı viral enfeksiyonlara karşı aşılar mevcuttur ve bu aşılar enfeksiyonu önleme veya enfeksiyonun şiddetini azaltma konusunda etkili olabilir. Özellikle influenza, Hepatit B ve HPV gibi virüslere karşı aşılardan yararlanılır.
Hidrasyon: Sıvı alımı, vücudun enfeksiyonla mücadele etmesine yardımcı olabilir ve dehidrasyonu önleyebilir."
Kaynak: Demirören Haber Ajansı