Caner ÜNVER/ANKARA, (DHA)- TÜRKİYE Cumhuriyet Merkez Bankası'nca (TCMB), yayımlanan "Finansal İstikrar Raporu'nda, hanehalkı borçluluk oranında gerileme eğilimi yaşandığı belirtildi.
TCMB, 2023'ün 1'inci çeyreğine ilişkin "Finansal İstikrar Raporu'nu yayımlandı. 76 sayfalık raporda, "Genel Değerlendirme', "Makroekonomik Görünüm', "Finans Dışı Kesim" ve "Finansal Kesim" başlıkları altında değerlendirmeler yapıldı. Türkiye'de emsal ülkelere göre düşük olan hanehalkı borçluluğundaki gerileme eğiliminin devam ettiği belirtilerek, "Hanehalkı finansal borçlarının büyük çoğunluğunun, gelir oynaklığı düşük ücretli kesime ait olması, bankacılık sistemi üzerinde hanehalkı kaynaklı kredi riskini azaltan bir unsur olarak öne çıkmaktadır. Hanehalkının finansal varlık kompozisyonunda, TL cinsi varlıkların ve mevduat dışı finansal araçların ağırlığı artmaya devam ederken, mevduat liralaşma oranı artış eğilimindedir. Bankaların mevduatta liralaşma hedefini gerçekleştirme yönündeki artan motivasyonları bu eğilimin devam edebileceğine işaret etmektedir. Hanehalkı kesimi hisse senedi, yatırım fonu ve emeklilik sistemi gibi mevduat dışı finansal varlıklara yatırımlarını artırarak tasarruflarını çeşitlendirmektedir" denildi. Reel sektörün finansal borç/finansal varlık oranının son 10 yılın en düşük seviyesine gerilerken; firmaların likidite, karlılık ve borç ödeme göstergelerindeki seyir yaşandığı bildirildi.
'TİCARİ KREDİ FAİZİ, POLİTİKA FAİZİNE YAKINSADI'
Hedefli kredi politikası sonucu, kredi kompozisyonunda hedeflenen yönde değişim gerçekleştiği kaydedilen raporda, şu ifadelere yer verildi:
"KOBİ, esnaf, tarım, ihracat ve yatırım gibi hedefli kredilerin TL ticari kredilerdeki payı artmaya devam etmektedir. Bu gelişme, büyüme kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payının artmasına ve yapısal cari açığın düşmesine azaltılmasına katkı sağlamaktadır. Kredilerin yatırım, ihracat ve potansiyel büyümeyi destekleyecek şekilde iktisadi faaliyetle buluşması büyük önem arz etmekte olup, alınan tedbirlerin etkileri yakından takip edilmektedir. İhtiyaç kredilerinin, faiz oranlarına göre menkul kıymet tesisi uygulamasına dahil edilmesi sonrasında ihtiyaç kredisi büyümesinin yavaşlamaya başladığı görülmektedir. Parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini desteklemek amacıyla atılan adımlar sonucunda TL ticari kredi faiz oranları belirgin biçimde politika faizine yakınsamıştır."
'TL MEVDUAT FAİZLERİNİN YÜKSELİŞE GEÇMESİ İLE NET FAİZ MARJI YATAYLAŞMIŞTIR'
Bankacılık sektörü karlılığının sermayeyi desteklediği kaydedilerek, "2022 yılı genelinde tüketici fiyat endeksine (TÜFE) endeksli menkul kıymet getirileri ile ılımlı düzeylerde seyreden fonlama maliyetleri, net faiz marjı kanalından sektör karlılığını desteklemiştir. Son dönemde TL mevduat faizlerinin yükselişe geçmesi ile net faiz marjı yataylaşmıştır. Bununla birlikte, bankalar sermaye pozisyonlarını güçlendirmiş, yasal sınırların üzerindeki sermaye oranlarını korumuştur. Yasal oranların üzerinde tutulan fazla sermaye ve ayrılan serbest karşılıklar bankacılık sektörünün olası risklere karşı güçlü bir konumda olmasını sağlamaktadır" ifadelerine yer verildi. (DHA)
Kaynak: Demirören Haber Ajansı