İSTANBUL, (DHA)- Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin (NGS) 60 ila 80 yıla ulaşacak ömrüyle Türkiye'nin enerji ihtiyacına katkıda bulunmaya hazırlandığını belirten Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları Araştırma Merkezi (TESPAM) Başkanı Oğuzhan Akyener, toplam enerji talebinin yüzde 70'ten fazlasını yurt dışından elde eden Türkiye'nin Akkuyu NGS ile bu bağımlılığı en az yüzde 5 oranında azaltacağını belirtti.
Akkuyu NGS'nin 1'er yıl arayla enerji üretimine başlayacak olan ünitelerinin devreye girmesi, Türkiye'nin enerji bağımsızlığını kazanma yolunda atılan en büyük adımlardan biri olarak görülüyor. Türkiye'nin önündeki yol haritası, enerji bağımlılığının 2028 yılında yüzde 56, 2053 yılında ise yüzde 13 seviyesine indirilmesini öngörüyor. Aynı şekilde Ulusal Enerji Planı'nın 2053 hedefleri arasında da enerji karmasında nükleerin payını yüzde 29,3'lük bir orana ulaştırılması yer alıyor. Akkuyu NGS'nin Türkiye'nin kendi enerjisini üretmesi bakımından büyük bir rol üstleneceğini belirten Akyener, "Türkiye, Akkuyu NGS başta olmak üzere tüm somut kazanımlarla enerjide tam bağımsızlığa doğru adım adım ilerleniyor" dedi.
"AKKUYU NGS'NİN HER BİR REAKTÖRÜ YAKLAŞIK 2,5 MİLYAR METREKÜP DOĞALGAZA EŞ ELEKTRİK ÜRETİYOR"
Akyener, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
"Türkiye'nin genel enerji denklemine baktığımızda doğalgaz ve kömürün bu denklemde önemli bir yer tuttuğunu görüyoruz. Akkuyu NGS devreye girdiğinde doğalgaz ithalatının büyük oranda önüne geçmiş olacağız. TESPAM olarak Türkiye koşulları perspektifindeki kapasite faktörlerini dikkate alarak yaptığımız araştırmalarda Akkuyu NGS'nin her bir reaktörünün yaklaşık 2,5 milyar metreküp doğalgaza eş elektrik üreteceğini gördük. Bu da Akkuyu'nun 4 ünitesinin birden çalışmasıyla 10 milyar metreküplük doğalgazı ithal etmek zorunda kalmayacağımız anlamına geliyor. Bu, doğal gaz fiyatlarının böylesine yükseldiği bir dönemde cari açığı daha fazla kontrol edebilmemiz noktasında elimizi rahatlatacak bir adımdır. Bu rakamlardan yola çıkarak genel enerji denkleminde baktığımızda da Akkuyu NGS'nin Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığını en az yüzde 5 oranında azaltacağını söylememiz mümkün. Bu da oldukça önemli bir orandır."
"GELECEĞİN EN PARLAK ENERJİ KAYNAĞI NÜKLEERDİR"
Akkuyu NGS'nin getireceği bir diğer önemli kazanımın "tecrübe" olacağını vurgulayan Akyener bu konuda da şöyle konuştu:
"Akkuyu NGS'nin inşa sürecinde Türkiye'nin nükleer alandaki bilgisi, deneyimi ve kabiliyetleri artıyor. İkinci ve üçüncü nükleer santraller yine ortaklıklarla yapılabilir ancak ben dördüncü nükleer santralimizi kendi başımıza yapabileceğimize inanıyorum. Geleceğin en parlak enerji kaynağı hiç şüphesiz nükleerdir. Herkesin bildiği gibi dünyanın en gelişmiş ülkeleri uzun zamandır yeşil dönüşüm konusunu gündemlerinde tutuyor ve net sıfır karbon emisyonu hedefine ulaşabilmek için çabalıyor. Net sıfır emisyon hedeflerine nükleersiz ulaşmak mümkün değildir. Bu nedenle Türkiye'nin Akkuyu NGS ile attığı bu adım hem enerji üretimi hem de yeşil dönüşüm hedeflerine ulaşılabilmesi bakımından son derece önemlidir. Gelişmiş ülkelere baktığımızda Fransızların, Amerikalıların, Japonların, Çinlilerin farklı teknolojilerle de olsa nükleere ağırlık verdiğini görüyoruz. Akkuyu Nükleer Güç Santrali de bunların arasına 3+ nesil teknolojiye sahil olması, yani yüksek güvenlikli nükleer tesis kapsamında yer alması bakımından dikkat çekmektedir. 9 büyüklüğündeki bir depremin yanı sıra diğer doğal afetlere de dayanıklı olabilecek şekilde bir santral inşa ediliyor. Bu santralin dönem dönem gerek Türkiye'de gerekse Rusya'da yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen kesintisiz bir şekilde inşasına devam edilmesi de oldukça önemlidir. Bu bağlamda hem Türk tarafını hem de Rus tarafını böylesine büyük bir projeyi kesintisiz devam ettirdikleri için tebrik etmek gerekiyor."
"AKKUYU NGS, EKONOMİK BAĞIMSIZLIKTA ÖNEMLİ ROL OYNAYACAK"
Gazi Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa İlbaş da Türkiye'nin tüm kaynaklarıyla birlikte kurulu elektrik gücünün 104 bin megawatt'ın üzerine çıktığını hatırlatarak, Akkuyu NGS'nin bu güce önemli bir katkı sağlayacağını belirtti. İlbaş, "Dünyanın sayılı ekonomileri arasına girebilmek için, önemli bir güç haline gelebilmek için bir ülkenin elektrik üretimi büyük bir önem taşımaktadır. Bu bağlamda, Türkiye'nin dünyadaki ilk 10 ekonomi arasına girme hedefinde Akkuyu NGS önemli bir aşama olacaktır. Türkiye için nükleer enerji bir tercihten öte aslında bir zorunluluktur" diye konuştu.
"AKKUYU NGS BU BAĞLAMDA İLK NÜKLEER SANTRAL OLMASI BAKIMINDAN ÇOK ÖNEMLİDİR"
Türkiye'nin ilk nükleer santralini yapmakta geciktiğine dikkat çeken İlbaş, sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye'nin nükleer enerji serüveni aslında oldukça eskidir. İlk çalışmalar bundan 68 yıl önce başlamıştır. Nükleer güç santrali yapabilmek için uzun yıllar mücadele edildi ve sonunda bu noktaya gelindi. Avrupa Birliği ise nükleer güç santrallerini çok tartışmıştır. Halen tartışmaya devam etmekle birlikte nükleer enerjiyi temiz enerji kaynakları ve yeşil enerji kapsamında değerlendirmektedir. Hem kesintisiz enerji sağlamaları hem de çevreye zarar vermemeleri göz önüne alındığında gelişmiş dünya ülkeleri gibi Türkiye'nin de nükleer enerjiden büyük yarar sağlayacağını söylemek mümkündür. Nükleer teknolojilerden sadece enerji değil tıp, tarım, uzay çalışmaları gibi pek çok alanda yararlanılmaktadır. Ayrıca Türkiye'nin fosil enerji kaynakları sınırlıdır. Bu pencereden baktığımızda gelişen bir ülke olan Türkiye'nin nükleer güce daha erken kavuşması çok daha iyi sonuçlar doğurabilirdi. Akkuyu NGS bu bağlamda ilk nükleer santral olması bakımından çok önemlidir. Kurulu güç ve elektrik üretim kapasitesi bakımından da oldukça gelişmiş, 3+ nesil bir santral olan Akkuyu NGS, teknoloji bakımından da dünyada yer alan nükleer santraller içinde en iyi grupta yer alır. Ayrıca Türkiye'de bir nükleer güç santralinin varlığı, bu santralin ülkemizin enerji arz güvenliği konusunda elini güçlendirecek, bu da ekonomiyi olumlu yönde etkileyecektir."
Kaynak: Demirören Haber Ajansı